Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimine yönelik eleştirilerine karşı güçlü bir açıklama yaptı. Bakanlığın bu dersi ideolojik olarak nitelendirmesine tepki gösteren sendika, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece akademik bir konu değil, aynı zamanda uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve demokratik eğitim anlayışının temel bir parçası olduğunu belirtti. Eğitimin eşit haklara dayalı bir toplum için zorunlu olduğuna dikkat çekti.
MEB’in Eleştirilerine Sert Tepki
Eğitim Sen, MEB'in toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini "zararlı" ve "tehdit" olarak tanımlayan açıklamalarına sert karşılık verdi. Sendika, bu eleştirilerin bilimsel verilerden yoksun ve ideolojik bir bakış açısıyla yapıldığını belirterek, söz konusu yaklaşımın cinsiyet eşitliğini hedef aldığını ifade etti.
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimi, Demokrasi İçin Temel
Eğitim Sen, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yalnızca kadınların eşit haklara sahip olmasıyla sınırlı olmadığını, bireylerin özgür, adil ve eşit bir toplumda yetişmelerini sağladığını vurguladı. Eğitimin demokratik değerlerle şekillendirilmesinin, toplumsal normlara ve kalıplara karşı direnç oluşturduğuna dikkat çekti.
2014-2016 Eğitim Projesine Dönük Hatırlatma
Eğitim Sen, MEB’in geçmişteki toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimine ilişkin projeyi hatırlattı. 2014-2016 yılları arasında uygulanan "Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi" ile cinsiyet eşitliğinin eğitimde fırsat eşitliği sağladığı ve cinsiyet temelli ayrımcılığı ortadan kaldırdığı vurgulanmıştı.
Cinsiyetçi Kalıplara Karşı Eğitimde Direniş
Sendika, cinsiyetçi kalıpların eğitimde yer edinmesinin, çocukların gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirterek, eğitim sisteminin laik, bilimsel ve demokratik değerlere dayanması gerektiğini savundu. Eğitim Sen, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunarak, kadın cinayetleri ve şiddet gibi sorunlara karşı mücadele etmeye devam edeceğini duyurdu.
