İstanbul’da hava kirliliği ve sis, özellikle sabah ve akşam saatlerinde etkisini artırarak yaşamı olumsuz yönde etkiliyor. Afrika’dan gelen yüksek basınç sistemleri nedeniyle yağışsız hava koşullarının devam etmesi, hava kirliliğini daha da kötüleştiriyor. Göztepe, Kartal, Fikirtepe, Uzunçayır, Mecidiyeköy ve Kağıthane hava kalitesinin en düşük olduğu bölgeler arasında yer alıyor.
İstanbul’da Hava Kirliliğinin Nedeni Ne?
İstanbul Aydın Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi ve meteoroloji uzmanı Güven Özdemir, Türkiye’nin Afrika’dan gelen yüksek basınç sistemlerinin etkisi altında olduğunu belirtti. Bu yüksek basınç sistemleri nedeniyle şehirde hava hareketliliği azalıyor, kirlilik yükseliyor ve sis etkisini artırıyor.
Uzmanlara göre, bu tür hava olayları solunum yolu hastalıkları için ciddi bir risk taşıyor. Özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan kişilerin bu dönemde ekstra önlem alması gerekiyor.
İstanbul’da Hava Kirliliği Ne Zaman Bitecek?
Meteoroloji uzmanlarına göre, İstanbul’da en az bir hafta boyunca hava kirliliği ve sis etkisini sürdürecek. Yüksek basınç sistemi nedeniyle yağış beklenmiyor, bu da hava kirliliğinin daha uzun süre devam edeceği anlamına geliyor.
Sabah erken saatlerde ve güneşin batımıyla birlikte hava kirliliği had safhaya ulaşacak. Uzmanlar, bu süreçte maske kullanımının önemini vurguluyor.
Hava Kirliliğinden Korunmak İçin Ne Yapılmalı?
Uzmanlar, İstanbul’da yaşayanların hava kirliliğinden korunmak için bazı önlemler alması gerektiğini belirtiyor:
- Mümkün olduğunca dışarı çıkmamaya özen gösterin, özellikle çocuklar, yaşlılar ve solunum rahatsızlığı olanlar ekstra dikkat etmeli.
- Maske kullanımı artırılmalı, özellikle yoğun hava kirliliği görülen bölgelerde.
- Kapalı alanlar sık sık havalandırılmalı, iç ortam havası temiz tutulmalı.
- Dışarıda spor yapmaktan kaçınılmalı, çünkü kirli hava solunum yollarını daha fazla etkileyebilir.
İstanbul’da hava kirliliği ve sisin etkisini azaltacak yağışlı hava için en az bir hafta daha beklenmesi gerekiyor. Uzmanlar, bu süreçte sağlığa zarar verebilecek etkenlere karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor.
