5 Litre Yağın Sitem Ettiren Hikayesi
Merhabalar değerli okuyucularım….
Bugün size 5 litrelik yağın sitem ettiren hikayesinden bahsediyorum.
Şu sıra sosyal medyada en çok konuşulan şey, 5 litre yağ oldu.
Aşımızın ekmeğimizin içinde hep yer alan ve her evin en temel ihtiyacını oluşturan sıvı yağ, büyük bir yankı uyandırarak gene adından söz ettirmeyi başardı.
Ekonomik sıkıntıların zirve yaptığı günümüzde, artık herkes aldığı her şeyin tam mı noksan mı olduğunu test ediyor…
Durum böyle olunca market raflarından mutfaklara giren her bir ürün tüm detayları ile somut bir şekilde inceleniyor
Artan fiyatlardan sonra insanlar cebini yakan 5 litre yağı ödemekle zorlanırken, temel ihtiyaç maddeleri lüks haline geliyor. Düşünsenize, yıllardır marketten aldığımız sıradan bir yer tutan yağ, şimdi lüks sayılıyor.
Vatandaşlar haklı olarak yetkililere sesleniyor: "Bu nereye kadar böyle devam edecek hiç bilinmiyor?”
5 litre yağın ülkemizde oluşturduğu karmaşa yanlış birtakım isyanlara neden oluyor.
Vatandaşın sitem etmesine ve sosyal medyadan yetkililere yaptığı çağrısı kısa sürede viral haline geliyor.
Sosyal medyayı ayağa kaldıran bu haber ile isyanda bulunan kişinin aslında siteminde haksız olduğu kısa sürede anlaşılıyor.
Özkütle ile litre arasındaki ilişki anlamında bilgi eksiği bulunan vatandaş, satın aldığı 5 liretlik yağın tartı üzerinde 5 litre yerine 4.6 özkütle şeklinde çıktığını görünce sinirlenerek, yetkilileri ayağa kaldırıyor.
Zannediyor ki eksik miktarda ürün satışı yapıyorlar.
Trajikomik olan bu haber ülkemizde sıklıkla yaşanan ekonomik dalgalanmaların günlük yaşantımıza etkilerini de fazlasıyla gözler önüne seriyor…
Bana göre burada önemli olan mesele şu….
Halkın bu tepkisini sadece bir 'sosyal medya' gündemi olarak görüp geçmemeliyiz.
Yetkililerin, vatandaşın sesini gerçek anlamda duyması ve çözüm odaklı adımlar atması gerekiyor.
Ne yazık ki sosyal medyada gündem olan bu olay, kalıcı çözüm olmaksızın sadece geçici bir tartışma olarak kalıyor…
Halkın refahını artıracak gerçek politikaların, sosyal medyadan değil, somut eylemlerden geçmesi gerektiğini unutmamak lazım.
