Ekonomik Şiddet Nedeniyle Boşanma Kararı
Muhasebeci İsmail A., 6 yıl süren evliliğinde eşinin, gelirine rağmen evin ve çocuğun giderlerine hiçbir şekilde katkıda bulunmadığını belirterek boşanma davası açtı. Özel bir şirkette yönetici olarak çalışan eşi Fatma A.’nın maaşını kendi hesabında biriktirdiği, arsalar ve yatırımlar yaptığı, evin tüm masraflarını ise İsmail A.’nın karşıladığı kanıtlandı.
Mahkeme, kadının ekonomik şiddet uyguladığına hükmederek boşanma kararı verdi. Davanın ardından kadın, karara itiraz etse de İstinaf ve Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kararını yerinde buldu.
Türk Medeni Kanunu’nun 186. Maddesi Uygulandı
Yargıtay kararında, Türk Medeni Kanunu’nun 186. maddesinde belirtilen, eşlerin evlilik birliğinin giderlerine mal varlıkları ve emekleriyle katılma yükümlülüğünü yerine getirmediği vurgulandı. Mahkeme, davalı Fatma A.’nın eşine ve çocuğuna ilgisiz davrandığını ve bu nedenle boşanmaya sebebiyet verdiğini belirtti.
“Eşim Arsa Alırken Ben Faturaları Ödedim”
İsmail A.’nın avukatı, davalı kadının yalnızca kendi çıkarına hareket ettiğini belirterek, “Müvekkilim, evin tüm ekonomik yükünü tek başına üstlenmiştir. Eşi ise kazandığı parayla arsalar almış, yatırımlar yapmış. Müvekkilimin bu yükümlülükler altında ezildiğini kesin delillerle kanıtladık.” dedi.
Emsal Niteliğinde Bir Karar
Bu karar, ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmeyen eşlerin ekonomik şiddet uyguladığına dair önemli bir emsal oluşturdu. Yargıtay’ın onayladığı bu karar, evlilik sorumluluklarını ihmal eden taraflar için caydırıcı bir örnek olacak gibi görünüyor.
Evlilik birliğinin yalnızca duygusal değil, ekonomik sorumluluklarla da sürdürülebileceği bir kez daha vurgulandı.