Florida'da görev yapan kalp cerrahı Dr. Philip Ovadia, uzun yıllardır kabul gören "kırmızı etin kalp sağlığına zararlı olduğu" görüşünü çürüttü. Ovadia, düşük karbonhidratlı ve ağırlıklı olarak hayvansal proteinlerden oluşan bir diyetin aslında kalp hastalıklarından korunmanın en etkili yolu olduğunu savunuyor.
Geleneksel Görüşe Meydan Okuyor
Kalp hastalıklarından korunmak için verilen öneriler yıllardır değişmedi. Kırmızı et gibi doymuş yağ oranı yüksek besinlerden uzak durmak, bu önerilerin başında geliyordu. Ancak Dr. Ovadia, bu görüşün bir yanılgı olduğunu düşünüyor. Kendisi de ağırlıklı olarak et, deniz ürünleri, yumurta ve süt ürünleri tüketen Ovadia, hastalarının diyetini anlattığında şaşırdıklarını belirtiyor.
Asıl Suçlu Karbonhidratlar ve İşlenmiş Gıdalar
Ovadia'ya göre kırmızı etin kalp sağlığına zararlı olduğu düşüncesi, zayıf bilimsel verilere dayanıyor. Asıl sorun, kırmızı etin genellikle rafine karbonhidratlar ve işlenmiş gıdalarla birlikte tüketilmesi. Dr. Ovadia, insülin direnci ve iltihaplanmanın kalp hastalıklarının temel nedenleri olduğunu ve bunlarla başa çıkmanın en iyi yolunun düşük karbonhidratlı, gerçek gıdalardan oluşan bir diyet olduğunu vurguluyor.
Kronik Hastalıklarla Mücadelede Etkili Bir Yöntem
Ovadia, etobur diyetin ve genel olarak düşük karbonhidratlı diyetlerin insülin direnci ve iltihaplanmayla mücadelede son derece etkili olduğunu belirtiyor. Diyabet, kanser, yüksek tansiyon ve Alzheimer gibi kronik hastalıkların da insülin direnci ve iltihaplanmaya bağlı olduğunu ekliyor. Bu nedenle, kalp hastalıkları ve diğer kronik hastalıklarla mücadelede düşük karbonhidratlı diyetlerin güçlü bir silah olduğunu düşünüyor.
Dr. Philip Ovadia'nın açıklamaları, yıllardır kabul gören geleneksel görüşlere meydan okuyor. Kırmızı etten korkmak yerine, işlenmiş gıdaları ortadan kaldırıp gerçek gıdalardan oluşan bir diyet benimsemenin kalp sağlığı için daha faydalı olabileceğini gösteriyor. Bu yeni bakış açısı, kalp hastalıklarıyla mücadelede umut verici bir yaklaşım sunuyor.