Adliyede yoğun güvenlik önlemleriyle başlayan davada, sanıkların kimlik tespitleri 2,5 saat sürdü. İddianamede çete lideri olarak gösterilen Fırat Sarı, aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu açıkladı. Çete ile bağlantılı olduğu belirtilen 19 özel hastanenin de yargılamada sorumlu tutulduğu kaydedildi.
Çete Davasında Şok Savunmalar
Çetenin hemşirelerinden Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında suçlamaları reddetti. Taşçı, hastanelerde usulsüzlüklerin sistematik olduğunu ancak bu durumun çalışanlara mal edilmesinin yanlış olduğunu dile getirdi.
Taşçı’nın şu sözleri dikkat çekti:
- "Bebekleri gereksiz yere yoğun bakımda tutarak SGK’dan fazla para alınıyordu."
- "Hastane yönetimi, para ödenmediği gerekçesiyle cenazeleri bile teslim etmiyordu."
- "Hastaları doktorların talimatıyla daha uzun süre yoğun bakımda gösteriyorduk."
Mahkeme Süreci: Gerginlik ve Tartışmalar
Duruşma sırasında yaşanan avukatlar arasındaki gerginlik nedeniyle mahkemeye 30 dakikalık ara verildi. Barolar ve derneklerin davaya müdahil olma talepleri ise reddedildi. Çocuk haklarına vurgu yapan savunmalara rağmen mahkeme, yalnızca doğrudan mağdur olanların davaya katılımını kabul etti.
Çetenin Suç Dosyası Kabarmış Durumda
İddianamede, bebeklerin sağlık durumunun kötüye gitmesine yol açacak şekilde gereksiz tıbbi müdahaleler yapıldığı belirtildi. Özellikle yoğun bakım süresinin uzatılarak SGK’dan yüksek ödemeler alındığı ifade edildi. Bu yöntemle 9’u İstanbul’da, biri Tekirdağ’da olmak üzere 10 hastanenin ruhsatı iptal edildi.
Kan Donduran Ses Kayıtları
Soruşturma dosyasında, çete üyelerinin konuşmaları yer aldı. Bebeklerin sağlık durumlarını umursamayan ifadeler dikkat çekti:
- "O çocuk yaşardı ama tüp takılmadı."
- "Hasta masraf çıkarıyor, yaşamasının bir anlamı yok."
Çete liderleri olarak gösterilen Fırat Sarı ve İlker Gönen, davanın odak noktası haline gelirken, savcılık makamı tehdit edildiklerini de açıkladı.
Davanın ilk aşamaları sona ererken, mahkeme sürecinde ortaya çıkacak yeni detaylar merakla bekleniyor.